Alım gücünün düşmesi, yüksek enflasyon ve sıkı para politikası, Türkiye'deki araç parkının yaş ortalamasını artırdı. 2024 yılında toplam araç parkının yaş ortalaması yüzde 14,3’e yükseldi. 0-5 yaş arasındaki otomobillerin oranı ise son 7 yılda 10 puan azalarak yüzde 24,5’e geriledi. Bu durum, vatandaşların kullandığı araçların yaşını etkileyen önemli bir faktör oldu.
Ayrıca, lüks araç satışları dikkat çekici bir artış gösterdi. Ekonomim'in haberine göre, ekonomik modellerin satışları yüzde 2 oranında azalırken, lüks segmenti kapsayan otomobillerin satışı yüzde 29 arttı. 2023 yılında pazarın yüzde 89’unu vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu.
2024 yılında, A, B ve C segmentlerindeki araçların pazar payı 3,3 puan azalarak yüzde 85,7’ye geriledi. Türkiye'de satılan otomobillerin fabrikadan çıkan fiyatının üzerine 3 katı kadar vergi konulması, araç satışlarını olumsuz etkiliyor. Son iki yıldır ÖTV matrah güncellemesi yapılmadığı için tüm modeller yüzde 80 ÖTV dilimine girmiş durumda.
Sektör temsilcileri, bu yıl vergi sisteminde düzenleme beklediklerini ve hurda teşvikine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, Türkiye'nin 2053 yılına yönelik emisyon azaltma hedefi olduğunu belirtti. Eroldu, 'Vatandaşın yerli otomobillere daha uygun koşullarda ulaşabilmesi için ÖTV matrahlarında güncelleme yapılmasını istiyoruz.' dedi.
Bu durum, yerli payındaki düşüşü frenleyecektir. Eroldu, hurda teşviki ile 1 taşla 3-4 kuş vurulabileceğini ifade etti. Türkiye’nin 2053’e yönelik emisyon azaltma hedefleri doğrultusunda, otomotiv parkının yaptığı emisyonun yüzde 95’inin parkın yarısı tarafından yapıldığı belirtildi.
Bu emisyon, ağır vasıta, kamyon ve traktör gibi araç gruplarını da kapsıyor. Her araç grubunun dinamiklerine göre doğru planlama yapılması gerektiği vurgulandı. Türkiye’de otomotiv parkının kendi kendini gençleştirme oranı oldukça düşük. Bu nedenle, uzun vadeli bir fon ayırarak emisyonu yüksek parktan ayrılması gerektiği ifade edildi.